Page 29 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 2. Sayı
P. 29
info@kastamonugencakademiderigisi.com
temel yaklaşım bulunur ve bunların biri analojisi bazı Arap filozoflara da nefsin bedene
Aristoteles’e diğeri ise Platon’a dayanır. tab’ edilmiş olduğunu söyleme noktasında ilham
4
Platon’un Devlet diyaloğundaki ruhun verecektir.
ölümsüzlüğü argümanı ruhun bedenden tamamen
Nefse/ruha dair bu iki yaklaşım,
bağımsızlığını ima eder. Devamındaki Er miti,
tartışmanın geleceği üzerinde son derece
literal anlaşılırsa, aynı ruhun sırayla farklı
belirleyici olacaktır. Kimi isimler bu
bedenleri üstlenebileceğini ima eder. Bu nedenle
yaklaşımlardan birini reddederken ilhamını
ruh, insan bireyselliğinin tek vechesi olarak kabul
diğerinden alacaktır. Nitekim modern tartışmanın
edilir. Ruh, bedenden önce var olan ve ardışık
dayandırıldığı isim olarak Descartes’ın, belirli bir
bedenleri kullanabilen kendi başına ebedi bir
tür Aristotelesçiliği reddederken, geleneksel
varlıktır. Ruh ve beden arasındaki bağlantı
olarak Platon ve Augustine ile ilişkilendirilen bir
tamamen tesadüfi olduğundan, ruh göçü de
ruh kavramını benimsediği ve zihin kavramı için
mümkündür. Öte yandan, Ruh/Nefs Üzerine
de Augustine'e borçlu olduğu, çağdaş literatürde
yahut De anima'nın başında Aristoteles, nefs ve
yaygın olarak dillendirilir. Zira Augustine için
beden arasında yakın bir bağlantı olduğunu iddia
zihin ya da ruh öncelikle bir yaşam ilkesi değil,
eder. Bu nedenle Aristoteles, nefsin tüm
daha çok düşünen bir şey ya da varlıktı. Bu
faaliyetlerinin, akletme belki bundan müstesna
itibarla o cisimsizdir, genişletilemez ve
olmak üzere, bedeni gerektirdiğini düşünür.
bölünemezdir. 5 Kimi düşünürler ise bu
Aristoteles insanın beden ve nefsin bir bileşimi
yaklaşımları mezc ve telif etmeyi denemiştir.
olduğunu göstermeye çalışır. İnsanın bütünü,
Örneğin skolastik düşünürlerin bu iki yaklaşım
yani nefs ve beden, bir cevherdir ve nefs kendi
arasında radikal bir ayrıma gitmediği, bilakis
başına bir varlık olmayıp, sadece bedenin
ikisine birden yakın durduğu görülür. Bu tavrın
6
suretidir (form). Bu nedenle, ona göre, nefsin
en önemli sebeplerinden biri ise, göreceğimiz
bedensiz var olmadığına ve kendisinin de bir tür
üzere tam da İbn Sina'nın kendi nefs anlayışını bu
beden olmadığına inananlar doğru bir anlayışa
iki büyük ismin yaklaşımlarından da istifade
sahiptirler. Çünkü o bir beden değil, bir bedene
7
ederek oluşturmuş olmasıdır. Gerçekten de İbn
ait olan bir şeydir ve bu nedenle bir bedende var
Sina'nın kariyeri boyunca ruh/nefs hakkındaki bu
olur. Nefs, bedenin etkinliği (actuality/fiil) ve
iki fikir arasında bir orta yol bulma çabasında
yetkinliğidir (entelekheia/kemâl). Nasıl balmumu
olduğunu görürüz. O bir yandan, ruhu/nefsi
ve ondaki damga izinin bir olup olmadığını
bedene, bedenin ölümü üzerine ruhun/nefsin de
sormuyorsak, nefsin ve bedenin bir olup
yok olmasına sebep olacak kadar güçlü bir
olmadığını da sormamalıyızdır. Aristoteles’in bu
şekilde bağlayacak herhangi bir teoriyi reddeder.
çağrışımlarına da dikkat çekmek için ruh/nefs şeklinde ikili bir 5 Lagerlund, “Introduction: The Mind/Body Problem and Late
kullanımı benimsedim. Medieval Conceptions of the Soul”, 4.
6 Örneğin Acquinas’ın başarısız olduğu söylenebilecek telif
4 Thérèse-Anne Druart, “Imagination and the Soul—Body girişimi için bkz. Lagerlund, “Introduction: The Mind/Body
Problem in Arabic Philosophy”, Soul and Body in Husserlian Problem and Late Medieval Conceptions of the Soul”, 6
Phenomenology, ed. Anna-Teresa Tymieniecka (Dordrecht: 7 Lagerlund, “Introduction: The Mind/Body Problem and Late
Springer Netherlands, 1983), 328. Medieval Conceptions of the Soul”, 4–5.
22