Page 7 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 3. Sayı

TOPLUMDA KADININ YERİ

İnsan hakları, bireylerin sadece insan oldukları için sahip olduğu temel hak ve

özgürlüklerdir. İnsan hakları, din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların
hakkıdır. Böyle bir durumda insan hakları da kadın haklarını içerisinde
bulundurduğundan birbirinden ayrı düşünülemez. Kadın hakları: Kadınlarla erkeklerin
ekonomik siyasal ve yasal olarak eşit haklara sahip olmasına denir. Fakat çoğu zaman
erkeklerin haklarını koruyan yasalar kadınlara gelince görmezden gelinir. Burada her ne
kadar kadınlardan söz etsek de erkeklerden bahsederken de "çoğu zaman" diyoruz çünkü
erkekleri de her zaman koruyamıyor bu yasalar. İşin içerisine toplum baskısı, zayıf olanın
ezilmesi, hile, ayrımcılık gibi türlü kavramlar karışınca iş iyice çığrından çıkıyor. Kontrol
edilemez bir hâl alıyor.
Kadınların en başta birey olarak kimseye ihtiyaç duymadan kendi ayakları üstünde
durabilmeleri, duygu ve düşüncelerini çekinmeden söyleyebilmeleri, kimseden
korkmadan yaşayabilmeleri en büyük isteğimizdir. Bunun önünde de toplum gibi
kocaman bir engel vardır. Toplum bazı görevleri sadece kadının omuzlarına yükler ama
bunlar kadınlar kadar erkeklerin de yapması gereken görevlerdir. Kadın çocuğa bakar,
evde temizlik yapar, erkeğe güzel görünmesi gerekir, sosyal hayatta var olmamalıdır, işte
çalışamaz… Bir kadın bu ifadelere karşı çıktığı zaman ise alacağı tepki toplumdan
dışlanmasına hatta şiddete kadar gidebiliyor. Kısacası burada kadın ne eğitim hakkına
ne yaşama hakkına ne de düşünce özgürlüğü hakkına ulaşabiliyor. Bu konuda Mary
Wollstonecraft, Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi adlı eserinde “Kadının ilk arzusu
saygı görmek olmalı, tüm mutluluğunu kendisi gibi zaafları olan başka bir varlığa
bağlamamalıdır.” der. Kadınlar öncelikle toplum içerisinde kendilerine yer
edinebilmelidir. Kendisine saygı göstermeli, değer vermeli ve saygı göstermeyen, hiçe
sayan kişilerle ilişki kurmamalıdır. Mutluluğunu kendisinden başka kimsede
aramamalıdır. Kadınların bu kötü düzen içerisinde başka bireylere ihtiyaç duymadan
yaşayabilmeleri için ise en başta temel hak olan eğitime ihtiyacı vardır.