Page 43 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 2. Sayı
P. 43
info@kastamonugencakademiderigisi.com
inanarak değil, ihtiyacından dolayı böyle Övgüyle itibar açlığının giderilmesi: Bunun
yaptığını bile bile yine de haz alır, bunu ilacını yukarıda anlatmıştık. Şu da var ki, bir
gücünün üstünlüğüne yorumlar. kimsenin kötülendiği zaman incinmesi, kendisini
kötüleyenden yüz çevirmesi cahillikten ileri gelir.
Bu durumda kişi, kendisini övenin yalan
Çünkü kişi doğru söylüyorsa melekî bir tavır
söylediğini, sözlerinin kimse tarafından kabul
sergiliyordur, bile isteye yalan söylüyorsa şeytani
görmediğini, kalben konuşmadığını bilse hiçbir
Yalan söylediğini bilmiyorsa, merkeplik ve
haz alamaz. Şu hâlde övülmeyi sevmenin
aptallık yapıyor demektir. Cenab-ı Hak insanı
sebepleri öğrenildiğinde tedavisi kolay olur, kişi
merkep, şeytan ve melek sıfatlarına
biraz gayret ederse bunu yapabilir.
bürünebilecek şekilde yaratmıştır. Sana kötü
Peki Nasıl Üstesinden Geleceğiz?
söyleyen için niçin üzülesin ki? Eğer doğru
Bu sorunun cevabını bulmak için problemlerden söylüyorsa, sende bulunan bir şeye üzülmen
hareketle yola çıkalım. eksiklik ve küçüklük olur. Bu kusur ve eksiklik
dindarlığınla ilgili ise onun sözünden değildir.
Kişinin övenin sözleriyle kendi üstünlüğüne
Dünya bakımından ise din ehlinin nazarında
inanması: İnsan, kendisine söylenen "ilim ve
dünyalık eksikliği hünerdir, ayıp değil.
takva sahibi gibi sıfatların doğru olması halinde,
bunları Allah Teala'nın bir lütuf olarak verdiğini Nefsin kınanmayı sevmemesi: Bunun ilacı ise
düşünmeli, yaşadığı sevinç hali övenin söylenen kınama, ayıplama sözünün şu üç halden
sözlerinden değil, bu lütuftan dolayı olmalıdır. uzak olmadığını bilmektedir: Eğer kişi doğru
söylüyor ve bunu şefkatle yapıyorsa ona minnet
Kişi, "zengindir, üstündür, dünyalığı yerindedir"
duyman gerekir. Çünkü bir kimse sana, "elbisenin
diye övülürse, kendisine bu sözleri sarf edenlerin
içinde yılan var" diyerek ondan sakınman için
sözü sebebiyle değil de bunlar kendisine
seni uyanırsa ona karşı minnet beslersin. Konu
lütfedildiği için mutlu olmalıdır. Hatta âlim,
dini yönden bir kusur ise, bu yılandan daha
kendi ilmini ve takvasını bildiği halde son nefes
tehlikelidir; çünkü ahirette kişiyi helâk eder.
korkusuyla yine de sevinemez.
Şunu düşün: Sen bir sultanın yanına girmek
Son nefesteki durum bilinmeyince her şey boştur.
istediğinde, elbisen kirlenmiş olsa ve sen bunu
Yeri cehennem olacaksa niye sevinsin? Takva ve
bilmeden huzura girmiş olsaydın, onun meclisini
ilim gibi sıfatların kendisinde bulunmadığını
kirletmenden dolayı cezalandırılır ya da utanıp
bilen biri, bu sıfatlarla övüldüğünde sevinirse
mahcup olurdun. Huzura girmeden biri sana,
akılsızlık etmiş olur. Böyle bir kimsenin durumu,
*elbisen kirlenmiş, üzerini temizle" dediğinde
kendisine, "bu çok üstün, sıra dışı birisidir; karni
buna sevinmen gerekir. Çünkü onun sözü
miskle doludur" denilen, fakat içi necasetle dolu
uyanman için bir nimettir. Bütün kötü huylar da
olup bu yalan sözlere sevinen kimsenin hali
ahirette sahibini helâk edicidir. İnsan
gibidir. Bu ise ahmaklığın ta kendisidir!
kötülüklerini ancak düşmanlarının sözünden
öğrenir. Öyleyse seni tenkit edenlerin sözlerini
36