Page 39 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 2. Sayı
P. 39

info@kastamonugencakademiderigisi.com





               BİR UNUTULMAZ DOST HİKAYESİ


               Ayesha Areej Kastamonu Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi




                      Türkiye’nin            gerçek           dostları       kişilerden  birisidir.  Muhammed  İkbal  bağımsız

               düşündüğümüzde  aklımızda  Azerbaycan’dan                     Pakistan fikrini öne sunan ilk kişiydi ve İslam

               sonra  şüphesiz  Pakistan  gelmektedir.  Nasıl  ki

               Türkiye her zaman bu iki ülkeye destek olduysa

               bu  iki  kardeş  ve  dost  ülkeler  de  her  zaman                   Şairi  olarak  bilinmektedir.  Muhammed

               Türkiye’nin yanında durarak maddi manevi her                  İkbal’e  göre  Müslümanların  vatanı  birdir,

               türlü destek sağladılar. Türk kökenli olmaları ve             İkbal’in     ideallerinden     biri    dünya     İslam

               sınırları  Türkiye'ye  yakın  olması  nedeniyle               Devleti’nin kurulmasıydı. Halifelik makamı olan

               Azerbaycan'la  böyle  bir  bağın  olması  doğaldır.           İstanbul’a  ve  Türklere  büyük  saygı  ve  önem

               Ama  aynı  derin  ve  güçlü  bağı  çok  uzak                  vermekteydi.  Mitingde  her  yer  insan  doluydu,

               coğrafyalarda, çok farklı tarihi ve kültüre sahip             halk her yerden gelmişti.

               bir ülke ile de paylaşılmaktadır. Bu bağın kökleri                   Muhammed İkbal kürsüye gelir ve birkaç

               çok  eskilere  dayanmaktadır.  Pakistan  1947                 gün  önce  gördüğü  rüya  sonrasında  yazdığı

               yılında  bağımsızlığını  kazanmış  fakat  Türklere            mısralar  mahcubiyet  içerisinde  anlatır;  “Dedi

               olan sevgi, Hindistan topraklarında İngiltere’nin             Hz. Muhammed (a.s.v.) Cihan bahçesinden bana

               egemen altında kendi bağımsızlığı için mücadele               bir  koku  gibi  yaklaştın  Söyle  bana  ne  gibi  bir

               verirken  bile  görünmektedir.  Birinci  Dünya                hediye getirdin? Dedim: Ya Muhammed (a.s.v.)

               Savaşın  en  zor  günleriydi,  İtilaf  devletleri             dünyada  yok  rahatlık  Bütün  özlemlerimden

               İstanbul’a işgal etmek istiyorlardı ve bu yüzden              umudu  kestim  artık  Varlık  bahçesinde  binlerce

               boğazlardan        geçmek      için     Çanakkale’ye          gül  lale  var  ama  ne  renk  ne  koku...  Hepsi  de

               saldırmışlardı.  Fakat  Osmanlı  ordusu  tüm                  vefasızdır  yalnız  bir  şey  getirdim  kutlanmıştır

               gücüyle  onlarla  savaşmaktaydı  ve  geçmelerine              tekbirlerle Bir şişe kan ki eşi yoktur namusudur,

               izin  vermiyorlardı.  Uzun  bir  savaş  neticesinde           vicdanıdır  Buyurun,  bu  Çanakkale  şehidinin

               yıpranan Mehmetçiklere bu zor günlerde destek                 kanıdır” Muhammed İkbal’in konuşma bittiği an

               çok uzaklardan geldi. 1915’te Pakistan’ın Lahor               herkes  gözyaşları  içinde  hüngür  hüngür

               kentinde  bir  miting  düzenlenmiştir,  bu  mitingin          ağlamaktaydı.  Her  kimde  ne  varsa  çıkarıp

               amacı  Çanakkale’de  savaşan  Mehmetçiklere                   kardeşler için toplamış, anneler erkek gençlerine

               yardım toplamaktı ve Muhammed İkbal  mitinge                  kardeşlerle  beraber  savaşmak  için  cephede

               öncülük ediyordu. Muhammed İkbal, Pakistan’ın                 gönüllü yazdılar, kızlardaki çeyizliklerini çıkarıp

               büyük milli şairi, Pakistan’ı Hindistan’dan ayrı              verdiler.          Kulaklarındaki             küpeleri,

               bağımsız bir devlet kurması ve İngiliz sömürgesi              parmaklarındaki yüzükleri ve kollardaki bileziği

               olmaktan kurtulması için mücadele veren                       kadar  her  şey  Osmanlılar  için  toplayıp


                                                                             gönderdiler. Bir varlık olmayan da ellerine açıp



                                                                                                                                  32
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44