Page 26 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 1. Sayı
P. 26
Sosyal siyasal hukuki alanlarda bir emreden-emredilen yöneten-yönetilen iliĢkisi söz
konusu olduğu için bu alanlardaki otoriteyi bir bütün halinde "siyasi otorite" olarak
tanımlayabiliriz Bilimsel sanatsal kültürel sahalarda ise bir danıĢan-danıĢılan iliĢkisi söz
konusu olduğu için bu alanlardaki otoriteyi de bir bütün halinde bilimsel otorite" Ģeklinde
isimlendirebiliriz. Bu anlamda siyasal otorite emredenin otoritesi iken, bilimsel otorite bilenin
otoritesidir. Otoritenin yani iktidarın meĢruiyetinin nereden geldiği diğer bir deyiĢle otoritenin
kaynağının ne olduğu da önemli bir husustur. Buna göre, otoritenin kaynağı gelenek örf-adet
yahut bizatihi din olabileceği gibi, yasa. kurumların ürettiği kurallar ya da -özellikle bilimsel
otorite tününde karĢımıza çıktığı gibi-insanların Ģahsi zihni özellikleri de olabilir.
Sahip olduğu tüm bu anlam çerçevesi ve çeĢitleri ile otorite günümüz düĢünce
dünyasında kötü bir üne sahiptir. Ancak bu kötü un modern dönemde orta ya çıkan yeni bir
durumdur Çünkü klasik dönemin düĢünce dünyasında otorite kavramı ne kötüdür ne de
tartıĢmalıdır. Aksine o klasik düĢüncenin tam merkezindedir. Devleti idare edenlerin idare
edilenlerle, toplumsal yaĢamı yönlendiren sınıfların diğer sınıflarda bilimsel faaliyetlerin
yürütülmesinde belirleyici referans noktalarının diğer bilim insanlarıyla sanatın ve kültürün
yönünü, biçimini tayin eden merkezlerin ekollerin, isimlerin aynı tür etkinliklerde bulunan
öteki paydaĢtan ile "olması gereken, ideal iliĢkilerine dair anlatılar hep bir otorite" fikri ve
kavramı etrafında Ģekillendirir. Zira otorite yani meĢru iktidar klasik düĢünce dünyasına göre
nizamın adidir. Çünkü meĢruluğu din. hukuk bilgi yahut ideal düzeyde karakter meziyetten ile
sabit olmamıĢ hiçbir güç kullanımı insani, toplumsal bilimsel kültürel iliĢkilere dirlik ve huzur
kazandıramaz. Yalnızca zulme sebebiyet verir. Yine aynı Ģekilde, meĢruluğu din yahut hukuk
yahut bilgi yahut ideal düzeyde karakter meziyetleri ile sabit olmuĢ bir gücü sebepsiz isyan
etmek de aynı iliĢkilere dirlik ve huzur kazandıramaz Bu da yalnızca zulme sebebiyet verir.
Bugün artık klasik dünyanın düĢünce kalıplarından oldukça uzaktayız. Böylesi
uzaklıkta bir hayatta ise otorite, düĢünce düzeyinde yasaklı sayıyor. Ne var ki otoritenin ideal
açıdan kötü kabul edilmesi ve kötülü günün de sürekli vurgulanması onun içinde yaĢadığımız
dünyanın kaçınılmaz bir gerçeği olmaya devam ettiği gerçeğini değiĢtirmez. Bugün de amir-
memur, hâkim-mahkûm öğretmen-öğrenci iliĢkileri otoriteyi esas alan iliĢkiler olmaya devam
etmektedir Açıktır ki zikredilen iliĢki türlerinden otorite kavramını çıkarmak bugün de aynı
Ģekilde bir kaosa sebep olur. Öyleyse otorite kavramı niçin bu kadar kötüleniyor?
21