Page 25 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 1. Sayı
P. 25

GERÇEK OTORĠTE KAVRAMI



               Ahmet Sani Topçu
               KÜ Ġlahiyat Fakültesi




                      Bugün  artık  klasik  dünyanın  düĢünce  kalıplarından  oldukça  uzaktayız.  Böylesi
               uzaklıkta bir hayatta ise otorite, düĢünce düzeyinde  yasaklı sayılıyor. Ne var ki,  otoritenin

               ideal  açıdan  kötü  kabul  edilmesi  ve  kötülüğünün  de  sürekli  vurgulanması,  onun  içinde
               yaĢadığımız  dünyanın  kaçınılmaz  bir  gerçeği  olmaya  devam  ettiği  gerçeğini  değiĢtirmez

               otoritenin çağımız insanı için rahatsız edici bir sözcük oldu olduğunu söylesek sanırım çok

               fazla bir itiraz gelmeyecektir. Nitekim modern düĢünce tarihinin bir "yasaklı sözcükler listesi
               hazırlansa otorite sözcüğünün de yer alması kuvvetle muhtemeldir. Hiç Ģüphesiz bu sözcüğe

               yönelik fikri rahatsızlığın görünürde farklı pek çok sebebi vardır. Ancak söz konusu görünür

               sebeplerin  en  baĢına  yerleĢtireceğimiz,  otoritenin  özgürlük  kavramının  tam  zıttı  kabul
               edilmesidir. Bu nedenle de modern çağda özgürlük ne denli "makbul meziyetler “in bayraktarı

               ve iĢareti olarak görülürse otorite de o nedenle “arzu edilmeyen meziyetler”in bayraktarı ve
               iĢareti  görülüyor.  Öyle  ki,  geçtiğimiz  yüzyılın  ortasından  günümüze  kadarki  süreyi  bir

               yönüyle  "özgürlük  çağı"  yahut  eĢ  anlamlı  biçimde  "otoritelerin  yıkılma  çağı"  Ģeklinde
               adlandırmak bile mümkündür. Peki, sahiden de bu kavram ilk bakıĢta görüldüğü kadar kötü

               müdür?  Dahası,  gerçekte  kötülenen  Ģey  kavramın  kendisi  midir?  Sözlük  anlamı  itibariyle

               "yaptırma, emretme  yahut  yaptırmama hakkı, gücü" Ģeklinde tanımlanabilecek olan otorite,
               temel kavramsal çerçevesi itibariyle "meĢru iktidar" demektir. Ġktidarın baĢkaları üzerinde güç

               kullanma  becerisi  olarak  anlarsak  otoriteye  de  bu  becerinin  meĢru  biçimde  icra  edilmesi
               diyebiliriz.  MeĢru  biçimde  icra  edilen  güç  kullanma  becerisi  yani  otorite,  akla  ilk  geldiği

               Ģekliyle.  Yalnızca  siyaset  sahasında  geçerli  bir  kavram  değildir)  Sosyal  hayatta  hukuk
               sahasında, aile içi iliĢkilerde bilimsel faaliyetlerde, sanatsal-kültürel etkinlerde de otoriteden

               pekâlâ bahsedebilmemiz mümkündür







                                                           20
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30