Page 20 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 1. Sayı
P. 20
deneycilerin hem de rasyonalistlerin aklın sezgilerini dıĢlamasına karĢı çıktı. Bu Ģekilde çok
önemli bir Ģeyi daha baĢardı:
-Mesela tanrı gibi melekler gibi metafizik olguların varlığını sorgulamayı veya bunlara
inanmayı aklın doğasının bir gereği olarak korumaya alırken metafiziğe de bir sınır çekip
bilimi kiliseye ve her tür fizik üstü düĢünceye karĢı ayrıca korumaya aldı. Kant bu Ģekilde
modern laiklik kavramının da felsefi temellerinden birini atmıĢ oldu. Kant‟ın ahlâk
felsefesinin çıkıĢı olan „saf ve pratik akıl‟, tecrübeye bulaĢmamıĢ bir akıl. Kant niyeti,
pratikten daha yüksekte görüyor. Bu ne demek?
-Yani Kant‟a göre iyi niyet, onun sonucu olarak ortaya çıkan deneyim ile ölçülemeyecek bir
Ģey. Kant‟ın ifadesiyle “Ġyi yönde bir irade, pratik sonuçları ne olursa olsun kendi baĢına
iyidir. Kötü irade, kötü niyet sonucunda ortaya iyi bir Ģey çıksa bile kötüdür.” Neyin iyi neyin
kötü olduğuna karar vereceğimizde ise bu kararı ancak zamandan ve mekândan bağımsız
verdiğimiz ahlaklı olabiliriz. Kant der ki; “Ancak ve sadece, Kant der ki; genel yasa olmasını
isteyebileceğin bir ilkeye göre hareket et" Bunu çok basit bir örnekle izah edeyim:
Mesela soru Ģu olsun:
Bir yeri kılıçla topla tüfekle kan dökerek almak istemek iyi midir kötü müdür?
-Eğer iyiyse Türkler Ġstanbul‟u almak isterken de iyidir Yunanlar Ġzmir‟i almak isterken de
iyidir. Eğer bulunduğunuz tarafa göre cevabınız değiĢiyorsa pozisyonunuz en hafif tabiri ile
ahlaki değildir. Kant‟ın bu yaklaĢımı bugün hukuktan insan haklarına, evrensel değer olarak
tanımladığımız ne varsa tümünün var olabilmesi için gerekli olan zemini oluĢturdu. Ona göre
ahlâk yasalarındaki yükümlülük, insanın doğal yapısında veya içinde bulunduğu koĢullarda
değil, saf aklın kavramlarında aranmalıydı. Ahlâkı, doğal dünyadan ayrı olarak özgür iradeyle
iliĢkilendiren Kant, insanın diğer canlılardan daha farklı bir akıl öznesi olduğunu, nesnelerin
bir fiyatı varken, insanın ahlâk sahibi olması nedeniyle bir onuru olduğunu söyledi.
“Ġnsandaki bu onur, onun akıl yoluyla ahlâk kararları almasını, amaç koymasını
gerektirir” dedi. “Bazen bu kararlar o insanın zarar görmesine yol açsa bile bu
bedeli “insan olabilmek” için ödemelidir” dedi. Ġnsan olmanın bedeli ve ölçüsü
evrensel bir ahlaka göre hareket edebilmektir. Sadece istekler ve
eğilimlerle hareket edip yaĢayanlarsa hayvanlardır. Kant‟a göre ahlak
yasaları insanın akıl yapısından geldiği için irade kavramı da her
Ģeyin merkezindedir. Kant için her bir insan „ahlak yasası
15