Page 61 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 1. Sayı
P. 61

tanıĢmıĢtı. Babalık. Hasan hayatında ilk defa bir role bürünmüĢtü. Ġlk defa bir yeri vardı bu

               dünyada. Onu boğulduğu okyanustan yukarı çıkarıyordu her Ģey.

               Çok  uzun  bir  göreve  çağrıldı  Hasan.  2  yıl  boyunca  ailesini  göremeyecekti.  Kızının

               fotoğraflarını  aldı.  EĢinin  fotoğraflarını  aldı.  Hasan,  tek  düĢündüğü  ve  tek  sevdiği  Ģeylere
               olması  gerekenden  daha  fazla  değer  veriyordu.  Her  gece  onların  fotoğrafına  bakıyor,  her

               sabah onlar ile uyanıyordu.


               Soğuk  bir  gecede  bir  sesle  uyandı.  Cam  sesleri,  mermi  sesleri  duyuyordu  sadece.  BaĢını

               kaldırdı.  Yatağının  yanında  yerde  yatan  birkaç  kiĢi  gördü.  Çok  korktu  Hasan.  Çocuğunun
               doğum  anında  yaĢadığı  korkunun  tadını  çok  yoğun  hissetti  ağzında.  Ve  sadece  kitlenip

               yatağında kaldı. Gözlerini ve baĢını biraz oynatıyordu. Silahını almıĢ yatağından kalkan her
               arkadaĢı (Hasan onlara kardeĢim demeyi tercih ederdi) saniyesinde paramparça bedenleri ile

               yere savruluyordu. Kaç saat oldu hatırlamıyordu Hasan. Ancak hayatında geçirmediği kadar
               uzun zaman sonra yatağından kalktı. Gün doğmuĢtu. Kendi koğuĢunda kardeĢim dediği 16

               tane adamdan kimisi paramparça olmuĢ, kimisinin kolu bacağı kemiğinden ayrılma aĢamasına

               gelmiĢ Ģekilde yatıyordu.


               Gözü Siirtli „ye çarptı. Yüzü paramparça olmuĢ mutlaka birkaç mermi isabet etmiĢti. Elini
               tuttu  Siirtlinin.  ''YaĢıyor  musun?''  diye  sordu  Hasan.  Sonra  sorduğu  sorunun  absürtlüğünü

               anlayarak utandı. Ayağa kalktı ve bağırabildiği kadar bağırdı. Takriben askerlerin gelmesi ne
               kadar sürdü bilmiyorum ama saatler geçtiğini tahmin edebiliyorum. Saatlerce bağırdı Hasan.

               En yakın karakoldan gelen askerler, sayısız paramparça asker bedenini ve koğuĢun ortasında
               bağırmaktan sesi çatlamıĢ Hasan'ı buldular.


               O  gün  o  koğuĢtan  sadece  kızının  ve  eĢinin  fotoğraflarını  almıĢtı  Hasan.  Artık  onu  hayatta

               tutan yegâne Ģeylerin fotoğrafları. Askerler onu Kars'a, evine getirene kadar tek yaptığı Ģey
               kızının ve eĢinin fotoğraflarını öpmek oldu. Önce öpüyor, sonra fotoğrafa sarılıyordu. Bunu

               tekrar ve tekrar yaptı.


               Onu evine götüren askerler sohbet etmeye çalıĢtı saatlerce. Ama Hasan konuĢmazdı. Hasan'ı
               bilmiyorlardı.  Hasan,  sadece  eĢiyle  kızıyla  ve  kardeĢleri  ile  konuĢurdu.  KardeĢleri  Ģu  an

               yoktu. Hasan nereye gittiklerini düĢünmüyordu. Annesi ve babası onun yerine düĢünmüĢtü.

               ġehit  olup  cennete  gitmiĢti  onlar.  Ama  korkaklık  yapıp  yatağından  bile  çıkamayan  Hasan
               nereye gidecekti? Hasan bunu düĢünmemek için fotoğrafları daha hızlı öpmeye baĢladı. Daha

               sıkı sarıldı onlara.



                                                           56
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66