Page 35 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 1. Sayı
P. 35

6)  Ġnsanın sosyal bir varlık olarak kabul edildiğini biliyoruz. Peki, insan sosyalleĢme
                      olmadan bir yaĢam sürdürebilir mi? Sizce insanın sosyal bir varlık olmasındaki
                      gereklilikler nelerdir?


                      Sizin de belirttiğiniz gibi insanın sosyal bir varlık olması, onun yaratılıĢtan getirdiği en
                      temel  özellikleri  arasında  sayılır.  Bu  özelliği  sayesinde  potansiyellerini  geliĢtirme
                      imkânı  bulur.  Ġnsanın  bir  anne  babanın  çocuğu  olarak  dünyaya  gelmesi  ve
                      doğumundan  ölümüne  kadar  baĢkalarının  desteği  ile  hayatını  sürdürebilmesi,  onun
                      temel  ihtiyaçları  konusunda  kendi  kendine  yeterli  bir  varlık  olmadığının,  yani
                      baĢkalarına  muhtaç  olduğunun  en  temel  kanıtıdır.  Bu  muhtaçlık  iliĢkisi,  insanların
                      birlikte  yaĢamasını, dolayısıyla sosyalleĢmesini zorunlu  kılar.  BaĢka bir ifadeyle bu

                      gönüllü bir tercih değil, yaĢamsal bir zorunluluktur.

                   7)   “Hem özgür hem sorumlu” olmak ifadesini özellikle genç kuĢaklar bir çeliĢki
                      olarak algılıyor. Burada birey olma bilinci nasıl bir formda karĢımıza
                      çıkmaktadır? Yani aslında gerçekten birey olma seviyesine ulaĢmak beraberinde
                      sorumluluğu doğal bir akıĢta mı getirmektedir?


                      Özgür  olmak  sorumlu  varlık  olmayı  beraberinde  getiriyor.  Bununla  birlikte  hem
                      özgürlüğün  hem  de  sorumluluğun  sınırları  vardır.  Bu  iki  kavram  arasındaki  iliĢki
                      çeliĢik  değil  birbirini  dengeleyici  ve  tamamlayıcıdır.  Özgürlükleriniz  olmadan
                      sorumluluklarınızdan söz edemeyeceğiniz gibi tersinden de söz edemezsiniz. Çünkü
                      toplumları,  özgürlükleri  kadar  sorumluluklarının  da  farkında  olan  bireyler  geliĢtirir.
                      Esasen insanları bir araya getiren, onların birlikte yaĢamalarını, iyi günde kötü günde

                      bir  ve  beraber  olmalarını,  acıyı-sevinci,  varlığı-yokluğu,  felaketi-esenliği  birlikte
                      paylaĢmalarını;  ortak  hedeflere  hep  birlikte  yürümelerini  sağlayan  dini,  sosyal  ve
                      kültürel bağlar vardır. Bu bağların değerinin bilinmesi, korunması ve kuĢaktan kuĢağa
                      aktarılarak geleceğe taĢınması gerekir.


                   8)  Değerli yaĢamak, benmerkezcilik/ Radikal bireycilik arasındaki çizgiyi nasıl
                      anlamalı/yorumlamalı?

                      KiĢinin  özgür  ve  sorumlu  bir  varlık  olduğunun  farkına  varabilmesi,  ancak  kendi
                      tekliğinin  ve  özgünlüğünün  idrakinde  olmasıyla,  yani  birey  olma  bilinciyle
                      mümkündür.  Bu  anlamda  birey  bilinci,  bireysel  farkındalığın  geliĢtirilmesiyle
                      ulaĢılabilecek  bir  yüksek  bilinçlilik  hâlini  ifade  eder.  Çünkü  bilinçli  bireyler  özgür
                      iradelerini  kullanarak  doğru  tercihlerde  bulunabilir  ve  değerli  bir  yaĢama  adım

                      atabilirler.  Bununla  birlikte  „değerli  yaĢamak‟,  sadece  kendi  değerleriyle  yaĢamak
                      anlamına gelmez. Aksine beni var, gerekli ve değerli kılan benim dıĢımdaki insanlarla
                      kurduğum  sorumlu  ve  insani  paylaĢıma  dayalı  iliĢkilerimdir.  Bu  iliĢki  tarzı,



                                                           30
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40