Page 36 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 1. Sayı
P. 36
„benmerkezci‟, kısıtlayıcı ve dıĢlayıcı değil, „ben‟e saygılı „biz‟ bilinci geliĢmiĢ,
özgürleĢtirici ve kapsayıcıdır.
9) Değerli yaĢayan bilinçli bireyin özellikleri neler olmalıdır?
Değerli yaĢayan bilinçli birey olmak, her Ģeyden önce söylem-eylem birlikteliğini ya
da özü-sözü bir olmayı gerektirir. Bilinçli bireycilik, asla bencillik değildir. Aksine o,
kendi dıĢındaki varlıkların farkında olmayı, onlara zarar vermeden birlikte yaĢamayı
ve hukuklarına riayet etmeyi gerektirir. Çünkü Ġslamiyet‟te yalnızca insanların
hukukundan söz edilmez, aynı zamanda insan dıĢındaki bütün varlıkların, örneğin
hayvanların, çevrenin, doğanın, küçük-büyük bütün yaratılmıĢların haklarından da söz
edilir. Bireyden onlara karĢı incitici davranmaması, adaletli, saygılı ve merhametli
olması istenir. Toplumsal ve doğal ortamdaki varlık ve nesnelere karĢı yüklendiği
sorumluluklar, insanı, bencilce ihtirasların kıskacından kurtulmaya, daha paylaĢımcı
ve özverili davranmaya çağırır. Birey bu çağrıya kulak verdiğinde, bütün
yaratılmıĢlara Yüce Yaratıcının açtığı sonsuz lütuf ve rahmet penceresinden bakmayı
öğrenme yolunda kendi potansiyellerini harekete geçirmiĢ olur. Böylece o, bencilliğin
öz benliğine yabancılaĢtırıcı ve yalnızlaĢtırıcı etkisinden kurtularak, gerçek
özgürlüğün ve özgür irade sahibi benzersiz varlık olmanın kendisine yüklediği
sorumlulukların, Yaratanın hoĢnutluğunu kazanma ve yaratılmıĢları, O‟nun
hoĢnutluğu için sevme yolundaki gayretlerinde saklı olduğunu keĢfetmiĢ olur.
10) BireyselleĢmenin aile yapısında ve genç nesillerde olumlu-olumsuz ne gibi
değiĢim ve dönüĢümlere yol açtığını, açacağını düĢünüyorsunuz?
BireyselleĢmenin olumsuz iĢlevleri araçsallaĢtırma, metalaĢtırma ve meĢrulaĢtırmadır.
Modern öncesi zamanların kendi varlığı ve yetkinliği üzerinde derin düĢünceler üreten
insanı, artık yerini; kadim düĢünceleri hızla ve hazla tüketen bir ekonomik insana
(homo economicus) bırakma eğilimindedir. Oysa insanın kendisi baĢta olmak üzere
kendi dıĢındaki varlıklarla ve evrenle kurduğu iliĢkinin doğasında, asla basit
araçsallaĢtırmalara kurban edilmemesi gereken ve sadece kendisine özgü olan
yetenekleri yer alır. Bu nedenle insan, söz konusu potansiyel yeteneklerinin
oluĢturduğu özünü (fıtratını) harekete geçirip geliĢtirdiği ve bu özü kendisine
bahĢedenle iletiĢime geçirip hayatına kattığı ölçüde insanlığını gerçekleĢtirme imkânı
bulur.
Gençlik, bireyin kendisini bedensel, duygusal, zihinsel ve ruhsal anlamda enerjik ve
güçlü hissettiği bir dönemdir. Bu özelliğiyle o, tüketim kültürünün en önemli hedef
kitlesini oluĢturur. Dolayısıyla bugün tüketim kültürü tarafından tasarlanan hemen her
ürün ya da meta öncelikle gençlerin beğenisine sunulur. Gençler tarafından beğenilen
ürünlerin piyasa koĢullarında dolaĢımını sürdürebilme ve dolayısıyla yeniden üretilip
31