Page 13 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 3. Sayı
P. 13

çağdaşları  arasında  panteizm,  monizm,  ittihadiyye,  hululiyye  gibi  kavram  tercihlerinin
                                                                              78
               tartışmaya konu olmasını da son derece doğal karşılamak gerekir.


               Tevfik,  Gülşen-i  Raz'a  dair  Peyam'da  yayımlanan  makalelerine  katkı  sunma  maksadıyla
               gönderdiği  mektup  yayımlanan  Tâhirü'l-Mevlevî'ye  yönelik  cevap  yazısında,  tasavvuf
               felsefesine  (hikmet-i  sufiyye)  dair  detaylı  bir  kitap  yazmaya  karar  verdiğini  ve  planını  da
               hazırladığını söylemektedir. Ne yazık ki Tevfik'in bu gün elimizde bulunan eserleri arasında
                                                                                       9
               böyle bir eser bulunmaz. Başlanamamış yahut tamamlanamamış olmalıdır.

               Rıza  Tevfik'in,  zamanının  entelektüellerinin  önemli  bir  kesiminin  dümeni  bütünüyle  Batı
               cenahına kırdıkları bir dönemde, klasik mirastan vazgeçmemesi, hatta kimi örnekler üzerinden
               tasavvufi  mirası  Batı  karşısında  bir  alternatif  olarak  hatta  yer  yer  ondan  üstün  gören  tavrı
               önemlidir. Onun okuma biçimi, tasavvufî mirasın, üstelik de edebi eserler üzerinden, düşünceye
                                                                                 10
               ne tür imkânlar sunabileceğini göstermesi bakımından ufuk açıcıdır.


                   3.  Tasavvufî Edebiyatı Bir Felsefe Kaynağı Olarak Ele Almanın Zorlukları
               Başlıkta ifade edilen girişimin, bir kısmı din-felsefe ilişkisi kapsamına, bir kısmı edebiyat/şiir-
               felsefe ilişkisi kapsamına giren, bir kısmı da tasavvufun kendine has yapısından kaynaklanan
               zorlukları  vardır.  Aşağıda  bu  zorluklardan  öne  çıkanlara  kısaca  değinilecek  ve  Tevfik’in
               bunlara çözüm önerilerinden bahsedilecektir.


                   a.  Tasavvufta “Kıyl-ü Kâl”in Değil “Vecd-ü Hâl”in Esas Olması
               Rıza Tevfik bu zorluğa, Gülşen-i Râz’ın başlarında Şebüsterî’nin aynı güçlükten bahsettiği
                                                 11
               yerleri şerh etmesi ilgisiyle değinir.  Ancak onun bu bahse dair daha geniş açıklamalarını, daha
               önce  müstakil  olarak  bu  mevzuya  ayırdığı  “Tasavvufta  Kıyl  ü  Kâl  ve  Vecd  ü  Hâl”  adlı
               makalesinden takip etmek mümkündür. Tevfik burada tasavvufu “başlı başına bir hikmet-i
               şâmile” yani kapsamlı bir felsefe olarak niteler. Öyle ki onun kapsamında mutlak varlık, enfüsî
                                                                                               12
               ve âfâkîkâinât, insanın hakikati ve haysiyeti gibi anlaşılması güç meseleler bulunur.  Ne var ki
               bütün bu meselelere dair yazılıp söylenenler tasavvufun malumat kısmını teşkil eder. İnsan ise
               “yalnız  ilim  ile  sûfî  olamaz,  bir  de  ‘hâl’  lazımdır.”  Bu  hâl,  ruhun  aslî  kaynağına  aşkla
               çekilmesinden  kaynaklanan  olağanüstü  bir  zevktir  ki  dile  getirilemez.  Ancak  o  neş’eyi
               duyanların ilham ile söyledikleri üzerinde düşünülüp nasiplenmeye çalışılabilir.




               7 Muammer Cengiz, “Rıza Tevfik'in "Gülşen-i Râz Hakkında Tetebbu'ât-ı Felsefiyye"si Üzerine Bazı Dikkatler”,
               Gülşen-i Râz Hakkında Tetebbu'ât-ı Felsefiyye, ed. Kemal Kahramanoğlu – Ali Utku (Çizgi Kitabevi, 2019), 58.
               8  Elmalılı, Tahirü’l-Mevlevî vb. dönemin önde gelen ilim ve irfan erbabının dâhil olduğu bu tartışmalardan
               örnekler için bkz. Kemal Kahramanoğlu – Ali Utku (ed.), Gülşen-i Râz Hakkında Tetebbu'ât-ı Felsefiyye, Osmanlı
               Felsefe Çalışmaları (Çizgi Kitabevi, 2019), 135–164.
               9 Rıza Tevfik Bölükbaşı, “Tâhirü'l-Mevlevî Beyefendi'ye”, Gülşen-i Râz Hakkında Tetebbu'ât-ı Felsefiyye, ed.
               Kemal Kahramanoğlu – Ali Utku (Çizgi Kitabevi, 2019), 144.
               10 Cengiz, “Rıza Tevfik'in "Gülşen-i Râz Hakkında Tetebbu'ât-ı Felsefiyye"si Üzerine Bazı Dikkatler”, 76–77.
               11 Rıza Tevfik Bölükbaşı, “Gülşen-i Râz Hakkında Tetebbu'ât-ı Felsefiyye -III-”, Gülşen-i Râz Hakkında Tetebbu'ât-ı
               Felsefiyye, ed. Kemal Kahramanoğlu – Ali Utku (Çizgi Kitabevi, 2019).
               12  Tasavvufun bir “hikmet-i şâmile” olarak nitelendiğini, içeriğinin yine buradaki gibi anlatıldığını ve temel
               doktrini olarak vahdet-i vücudun açıklandığını Tevfik’in başka makalelerinde de görmek mümkündür. Örneğin,
               id., “Bizim Gidişimiz”, Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri, ed. Abdullah Uçman (İstanbul: Dergah, 2015), 191.
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18