Page 17 - Kastamonu Genç Akademi Dergisi 3. Sayı
P. 17

4.  Rıza Tevfik’in Tasavvufî Edebiyata Dair Felsefî Tahlillerindeki Tarzı, Usulü ve
                      Buna Yöneltilen Bazı Eleştiriler

               Rıza Tevfik’in edebi eserleri felsefi olarak okuma mesaisi tasavvuf edebiyatıyla sınırlı değildir.
               O Türk şiirinde çağ kapayıp çağ açtığını düşündüğü ve pek çok vesileyle ileri seviyede övdüğü
               Abdülhak Hâmid’in şiirlerini de aynı şekilde bir okumaya tâbi tutmuştur. Onun ilk olarak 1918
               yılında yayımlanmış olan “Abdülhak Hâmid’in Mülâhazât-ı Felsefiyyesi” adlı eseri tam 550
               sahifeden oluşur. Bu eser, Türk edebiyatı tarihinde ilk defa bir şairin felsefi düşüncelerini farklı
                                                        26
               açılardan  ele  alan  bir  tahlil  denemesidir.   Rıza  Tevfik’in  bu  çalışması,  tasavvuf  edebiyatı
               üzerine tetkikatı ile sadece dönem olarak değil usul olarak da uyuştuğundan dolayı, buradaki
               tarzı  ve  buna  yönelik  bir  eleştiriyi  burada  zikretmek  konumuz  açısından  isabetli  olacaktır.
               Tevfik’in amacının Hâmid’in şiirinde “mündemiç bulunan efkâr-ı felsefiyye”yi açığa çıkarmak
               olduğu görülür. Bunu yaparken de geleneksel Batı felsefesinden uygun gördüğü kavramsal alet
               çantasına başvurur ve onun mısralarını felsefi bir söyleme aitmiş gibi okur. Bu çalışmasının
               nüvesini  Tevfik’in  Rehber-i  İttihad  mektebinde  verdiği  felsefe  derslerinin  teşkil  ettiğini
               düşündüğümüzde, geride de işaret ettiğimiz gibi Tevfik’in bu usulü felsefe öğretiminde orijinal
               bir metot olarak geliştirdiği, yani “Hâmid’in mısralarını felsefî tetebbûlarına birer medhal-i
                                         27
               şâirâne” kıldığını görürüz.

               Bu  tür  bir  okumaya  karşı  iğneleyici  bir  eleştiri  NüzhetSâbit’ten  gelmiştir.  O  Abdülhak
               Hâmid’in  Mülâhazât-ı  Felsefiyye’sinin  yayımlanmasının  ardından  kaleme  aldığı  eleştiride
               Tevfik’i, Hâmid’in mısralarını tahlil ederken onun farklı yerlerde birbiriyle çelişen felsefelerin
               “mebâdi-i  i’tikâdiyyesini  pek  beliğ  bir  düstur  şeklinde  eda  ettiğini”  söylemesinden  dolayı
               eleştirir. Bu durumun Tevfik’in belli ifadelere bir felsefî meslek tayin etmede görece mütesâhil
               davranmasından kaynaklandığı da söylenebilir. Nitekim bu Sâbit’in başka bir eleştirisini teşkil
               eder. Ona göre Hâmid’in örneğin

               “Bu devran ne dehşetli dolab imiş;
               Kıyamet dahi kopsa etmez karâr”

               demesi, yahut “Her şey oluyor cihanda zâil” mısraını terennüm etmesi, Tevfik’in Hâmid’in
               burada Héraclite’in düsturunu aynen ve hem de harfiyen tercüme ve eda ettiğine hükmetmesi
                                     28
               için yeterli olmaktadır.


               Edebi  eserlerdeki  ifadelere  kolayca  felsefi  meslek  tayin  etme  sorununun  Tevfik’in  sûfî
               edebiyatı  üzerine  çalışmalarında  da  yer  aldığı  söylenebilir.  Örneğin  onun  Yunus  Emre  ve
               emsalinin,  hatta  genel  olarak  tüm  sufilerin  “İdealist  Panteizm”  düşüncesinde  olduklarını,
               kaynağını İskenderiyeli Yahudi filozof Philon’da bulan bu Yeni-Eflatuncu düşünceyi tekrar
                                             29
               ettiklerini  söylediğini  görürüz.   Özellikle  Yunus’un  nâkil  olup,  “kendiliğinden  hiçbir  şeyi

               26 Abdullah Uçman (ed.), Abdülhak Hâmid ve Mülâhazât-ı Felsefiyyesi (İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat
               Fakültesi Yayınları, 1984), 3.
               27 Utku – Kahramanoğlu, “Rıza Tevfik'in Şebüsterî Okuması”, 14.
               28 Nüzhet Sâbit, “Abdülhak Hâmid ve Mülâhazât-ı Felsefiyyesi, Hâmidnâme”, Abdülhak Hâmid ve Mülâhazât-ı
               Felsefiyyesi: Rıza Tevfik, ed. Abdullah Uçman (İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları,
               akta/1984), 406–411 aktaran: Utku – Kahramanoğlu, “Rıza Tevfik'in Şebüsterî Okuması”, 13.
               29 Rıza Tevfik Bölükbaşı, “Yunus Emre Hakkında Biraz Daha Tafsilat”, Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri, ed.
               Abdullah Uçman (İstanbul: Dergah, 2015), 26–29.
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22